Cuma, Haziran 30, 2017

Kış Gelmeden Bir Tane Örsek!

elde battaniye örgü

Bu sene kış ayının enlerinden bir tanesi olan elde örülen battaniyeler!
Görüntüsü, koltuk üstü duruşu, rahatlığı, ferahlığı artık ne demek isterseniz bu battaniye için söyleyebilirsiniz. Bir battaniyeden beklediğimiz herşeyin fazlası bunda var.:)
Öyle ki bu sene hint kumaşı misali sadece yurtdışı sitelerinde ipinden var ve Türkiye'de normal bir battaniye fiyatının çok çok üzerinde.
Tabii ki Türkiye'de bu işi yapan ve bu battaniyeden satan butikler var yok değil fakat dediğim gibi bulunmaz hint kumaşı olduğu için fiyatı çok çok yüksek seviyelerde.
Hal böyle olunca, çok fazla yaygınlaşmayınca insan sadece fotoğraflarına bakmakla yetiniyor.
Yurtdışı sitelerinde var fakat insan eline almadan karar vermek istemiyor.
İzlediğim videolarda örülmesi bir o kadar basit, fakat kol kasları içinde bir o kadar zor görünüyor.
Bakalım bu şahane görüntüsü olan, rahatlığına daha uzaktan baktığınızda karar verdiğimiz, ve battaniyeye sarılmak için can attığımız bu ipler ne zaman yaygınlaşacak ve bizler ne zaman bu güzellikleri öreceğiz.

Bir süre bakmakla yetineceğimiz elde örülen battaniye resimler nelermiş haydi bir bakalım:)

Battaniye kıvamından çıkıp, sandalyelerimizi süsleyen bir dekor.
elde battaniye örgü

En beğendiğim resimler arasında bu gülkurusu rengi battaniye geliyor. Duruşundaki huzur, ferahlık hiçbirşey de yok!
elde battaniye örgü

Bu renkler ise ortama daha çok modern ve bir o kadar da freşh bir hava katıyor.
elde battaniye örgü

Peki ya kedinin güzelliği ve rahatlığı.:)
elde battaniye örgü

Ben hepsini tek tek çok seviyorum ve merakla Türkiye'de yaygınlaşacağı günleri bekliyorum.
Hemde dört gözle..
Mutlu günleriniz olsun...


Resim kaynak; Pinterest

Devamı
PAYLAŞ:

Perşembe, Haziran 29, 2017

Twitter - Duyuru

twitter

Pek twitter kullanmayı sevmesem de ve bilmesem de artık bende twitterda varım. 
Yazılarımı, twitter'da ki paylaşımları oradan da takip edebilirsiniz.

Twitter'da bana ulaşmak için;
yazısına tıklayıp bana twitter'da da eşlik edebilirsiniz..

Devamı
PAYLAŞ:

Çarşamba, Haziran 28, 2017

Suda Pişen Yumurta

suda pişen yumurta

Zaten yumurta suda haşlanmıyor mu? 
Evet yumurta kabuğuyla beraber suda haşlanıyor fakat bu sefer kabuksuz yumurtayı suda haşlayacağız.
Yazın gelmesiyle ağır yemekleri bir kenarı bıraktık ve artık daha fresh, daha sağlıklı yemekler arıyoruz. Bu sıcakta karpuz, kavun peynir ekmekten güzeli var mı?
Fakat sabah kahvaltılarında yumurta haşlamaktan sıkıldıysanız sizlere şahane bir önerim var.
Rafadan mı oldu, acaba kayısı gibi olmadı mı, çok mu sert oldu derdi artık bitiyor.
Yurtdışında kahvaltılarda tek tercih edilen yumurta genelde bu şekilde oluyormuş. Kahvaltı da haşlanmış veya tava da yemek yerine suda kaynatılıyormuş. Bakalım suda yumurta nasıl oluyor?

Kaynatmak için geniş bir tencerenin içerisine suyu koyun ve iyice kaynatın. Su iyice kaynadıktan sonra yumurtayı tavaya kırıyormuş gibi kırın. Kıvamının koyu olmasını istiyorsanız beş dakika, eğer sulu olmasını istiyorsanız 2 dakika kaynatmanız yeterli. Fakat bir yöntem daha söylemek istiyorum. Eğer ki kayısı kıvamında isterseniz derin bir kepçe yardımıyla kepçenin içine alıp elinizle yumurtanın kıvamını anlayabilirsiniz. 
Biz denedik ve çok şahane oluyor.
Tavsiyeler benden, denemesi sizden..
Bayram sonrası şahane bir hafta olsun..

İnternette yapılmış ve video olarak görselini buraya bırakıyorum. Denemek isterseniz videoya bir göz atın. Afiyet olsun kolay gelsin..:)



Devamı
PAYLAŞ:

Cumartesi, Haziran 24, 2017

Bayram Mı Gelen Yoksa Tatil Mi?

bayram şekeri

Bana sorarsanız tatil, anneme sorarsanız bayram.:)
Eee ne demişler ne varsa eskilerde var... 
Kimine bayram kimine tatil..
Uzun saatler ve haftanın yedi günü çalışan biri olarak seçimimi tatilden yana kullanıyorum. Bir yanım ailemle olmak isterken, diğer yanımda biraz dinlensek mi diyor?
Çok şükür ki önümüz kurban bayramı.:)
Uzun ve bir o kadar mübarek günlerden sonra, temizliğin canı çıkmışken sizin canınız çıkmadı mı?
Benim canım çıktı vallahi!
E o zaman tatili hak ettik demektir.:)

Dinlendiğiniz, keyif aldığınız, ayaklarınızı çıp çıp suya soktuğunuz, ferahladığınız ve ohh be diyebileceğiniz bir bayram olsun.. 
Sevdiklerinizle, gönlünüzdekilerle, ihtiyaç duyduklarınızla....
Tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız namazlar, ettiğimiz dualar kabul olsun..

İYİ BAYRAMLAR..


Devamı
PAYLAŞ:

Çarşamba, Haziran 21, 2017

Hindistan Cevizli Soğuk Nescafe

Hindistan cevizi yağıyla nescafe

Herkese mutlu günler...
Ramazan ayının son haftasına gelmişken tatil yaklaşırken sizlere şahane bir tarif vereceğim.
Hindistan cevizi yağıyla nescafe yapıyoruz. 
Öyle ki hem sağlıklı olacak, hem sindirim sistemimizi çalıştıracak, hemde yağ yakmamızda yardımcı olacak. O derece sağlıklı bir nescafe yapacağız. 
Biliyorsunuz ki uzun zamandır doğal olan bütün ürünlere takmış durumdayım. 
Öyle ki yüzüme hiçbir kozmetik veya dermatolojik hiçbir ürün kullanmıyorum. Almıyorum evdekilere de elimi sürmüyorum. Onun yerine daha doğal yağlar, avokado yağı, Hindistan cevizi yağı kullanıyorum. Bu sıcak havalarda içimizi ferahlatacak bir tarifi anlatmak istiyorum. 

İlk başta bende yaparken biraz iki arada kaldım. Tadı güzel olur mu? Acaba yağ hissi olur mu? Kötü bir tat bırakır mı diye tereddütte kaldım. Fakat yapmaktan vazgeçmedim. Hadi bakalım neler kullanmışım.:)

Malzemeler;

  • 1 kaşık nescafe
  • 1 bardak süt
  • 1 buçuk çay kaşığı Hindistan cevizi yağı
  • Buz
  • Damla çikolata
Bütün malzemeleri blendera koyup tek yapmamız gereken tuşa basmak. Başka hiçbir numarası yok.:) 

Hem sağlıklı, hem sindirim sistemimize yardımcı, hemde yağ yakmada gayet başarılı bir tarif. 
Normal paketteki nescafeler yerine bu nescafeleri tüketmek en güzeli. 
Sağlığımız için hemde vücudumuz için deneyin derim. 
Eminim ki çok beğeneceksiniz.:)

Musmutlu bir hafta olsun. Gönlünüze göre...

Devamı
PAYLAŞ:

Pazar, Haziran 18, 2017

İzmir'in En Nefis Koyları


İzmir'e geldiniz ve bu güzellikleri görmeden mi gideceksiniz?
İzmir'de şehir merkezine yakın çok fazla denize girilecek plaj, kamp alanı mevcut. Ama hangisi en güzeli en temizi?
Bu resimde gördüğünüz yer Menderes'in bir koyu. İzmir'i bilen bilir ki menderes İzmir'e en yakın yerlerden bir tanesi. Ahmetbeyli sahili olsun, Özdere plajları olsun en nefis yerlerden bir tanesidir.
Eğer şahsi aracınız yoksa, otobüsle rahatlıkla gelebileceğiniz günün her saati otobüs çalışan yerlerden bir tanesi.
Bu resimde gördüğünüz yer Kargıcak piknik alanı. Menderes'i biraz geçince Ahmetbeylinin biraz ilerisinde özel bir alan. Fakat denizi işte böyle gördüğünüz gibi şahane bir renkte. Kalabalık istemiyorsanız hafta içi rahatlıkla gidip bu sakinlikte denize girebileceğiniz ender yerlerden bir tanesi.

Kalemlik PLAJI  

Gene aynı yol üzerinde bu sefer özel bir alan olmayan yani giriş ücreti alınmayan bir yer kalemlik orman kampı. Ahmetbeyli'den biraz ileri de. Denizin her tonunu görebileceğiniz ve hafta içi sakinliği olan, hafta sonu iğne atsan yere düşmez deyiminin gerçek olduğu bir kamp alanı.

Karaburun

Şimdi biraz daha İzmir'in karşı taraflarına doğru yol alıyoruz ve Karaburun'a gidiyoruz. Karaburunun koylarıyla ünlü olduğunu herkes az çok bilir ve burası da aslında var olan fakat pek fazla bilinmiyormuş bir yerlerden. Girişte tabelada avukatlar kampı yazar ve buda insanı çelişkiye düşürür sadece avukatlar mı giriyor diye. Tabii ki de hayır. Ama galiba bu sebepten ötürü herkes o tabelayı görüp yanıldığı için muhtemelen geri dönüyor çünkü bu güzel ve bir o kadar ferah alan hafta içi de hafta sonu da bomboş oluyor. Fakat Karaburun'a gelmek için bir arabaya ihtiyacınız olabilir. İzmir merkezden otobüs kalksa bile saat başı otobüsler ve bu koylara gelmiyorlar. Ama bir gün yolunuz düşerse avukatlar kampına gelmenizi öneririm. 

Tabii ki de İzmir'in güzellikleri bu kadarla sınırlı değil. Bu yayının devamı gelecek..:)

Devamı
PAYLAŞ:

Perşembe, Haziran 15, 2017

Yalancı Paçanga Böreği

paçanga böreği

Yalancı Paçanga böreği de ne?
Bilmiyorum fakat bu tarif kesinlikle bana has ve bana özgü bir tarif olduğunu biliyorum.:)
Öyle ki gerçek paçanga böreğini yapacak malzemem evde kalmayınca bende bu şekilde bir çözüm buldum ve tadı da şahane oldu.
Misafirlerinizin tadı damağında kalacak bir tarife hazır mısınız?
Yapımı çok kolay ister fırında ister yağda kızartın.
Her türlü tarifi şahane oluyor.
Ben bu seferkini tava da kızartmayı daha uygun gördüm ve tadı da efsane oldu.
Bakalım yalancı paçanga böreği nasıl oluyormuş?

Yalancı Paçanga Böreği;

  • 4 yufka
  • 2 patates
  • 1 kase lor
  • galeta unu
  • Soda
  • 1 yumurta 
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 bardak su
  • tuz, karabiber, pul biber
Yufkaları 4 eşit parçalara bölün veya böreğinizin ne kadar büyük olmasını istiyorsanız o şekilde kesebilirsiniz. 1 su bardağı sıvı yağı ve 1 su bardağı suyu bir kase içerisinde karıştırın. Kestiğiniz yufkalara iç harcımızı koymadan önce su ve yağ karışımını yufkanın üzerinde biraz gezdirin ve daha sonra sigara böreği sarar gibi sarın.
Tüm yufkalar bittikten sonra kalan su ve sıvıyağ karışımının içerisine 1 şişe sodanın yarısını ve 1 yumurtayı kırın. 
Tavada yağınızı kızdırdıktan sonra hazırladığımız börekleri sıvı karışımın içine batırın ve çıkarın.(Çok fazla bekletmeyin. Batırıp çıkartsanız yeterli gelecektir.) Böreklerimiz ıslandıktan sonra galeta ununa bulayın ve kızmış yağın içerisinde burası önemli yağ kızsın fakat börekleri attıktan sonra ocağın altını kısın. Çünkü galeta unu bir anda yanabilir. Daha sonra peçetelerin üzerine koyarsanız fazladan böreğin üzerinde kalan yağını çekecektir.

Yağda yapmak istemiyorum biraz sağlıklı olsun derseniz, fırını 180 derece olacak şekilde ısıtın. Börekleri gene banyo yaptırın ve galeta ununa bulayın. Daha sonra fırın tepsisine dizin ve kızarana kadar fırında pişirin. 
İşte hepsi bu kadar. 
Fazladan yapmışsınız ve börekleriniz kaldıysa pişirmek istemiyorsanız sıvı harca batırmadan buzluğa atıp daha sonra kullanabilirsiniz. 

Benim yalancı paçanga böreğim şahane oldu.
Bir daha ki sefere fırında deneyeceğim.
Afiyet olsun..

Devamı
PAYLAŞ:

Pazartesi, Haziran 12, 2017

Para Biriktirmek Artık Çok Kolay

birikim

Para biriktirmek zor mu geliyor? Çok mu zorlanıyorsunuz biriktirirken, zaten bu devirde bu yaşam şartlarında pek de kolay olmuyor maalesef.
Çalışma saatleri yüksek fakat maaşlar az. Tatil zamanı var fakat tatil yerleri çok pahalı değil mi?

Biz yaklaşık iki senedir bir yöntem uyguluyoruz
Bu yöntem gerçek anlamda çok güzel işimize yarıyor.
Örneğin eğer bu yaz tatile gitmek istiyorsak kış ayında açılmayan sadece kırılması gereken bir kumbara ediniyoruz.
İstediğimiz oteli internet üzerinden satın alıyoruz ne çok ucuz ne çok pahalı.
Tabii ki kıştan otel alırsanız daha uyguna gelecektir.
Ve oteli alır almaz para biriktirmeye başlıyoruz.
Şöyle ki herkesin sıkıntısı ay sonuna para kalmaması ama kendinizi borçlandırırsanız bu parayı öyle veya böyle ödemek zorunda kalacaksınız.
Ay başında kumbaraya ay sonunu dengeleyecek şekilde para atıyoruz.
Ve evdeki ne kadar bozuk para varsa hepsi kumbaraya gidiyor.
Şöyle ki bir otel rezervasyonunu yaptırdınız ve taksitlendirdiniz farz edin.
Her ay taksidini kumbaraya atıyormuş gibi düşünerek yola çıkarsanız zaten tatil zamanı geldiğinde o paranın kumbarada biriktiğini göreceksiniz.
Eğer ki bir sene sonra ki tatil planını kıstan yaparsanız misal ekim gibi, temmuza kadar bozukluklar hariç 1.000 tl para birikmiş oluyor. Bozuklarla beraber bir hayli para birikiyor.
Yani bu para birikiminin illa tatil yönelik veya illa tatil olacak diye bir kuralı yok.
Neye ihtiyacınız varsa onun için kullanabilirsiniz.
Birde bunların banka para biriktirme yöntemi var tabii oda en sevdiğim yöntemlerden bir tanesi.
Paraya ihtiyacınız yok ama birikim yapmak istiyorsunuz. Kendinizi bankaya borçlandırın.
Nasıl mı? Kredi çekin. Ve bir hesap açıp bu parayı banka hesabınıza yatırın ve unutun. Sıkıştığınızda elinizin gitmemesi için kendinizle savaş verebilirsiniz.
Ve her ay bankaya kredi parası ödeyin. Kredi borcu bittiğinde bankada ki ana paranın sahibi olmuş olacaksınız.
Kumbara daha az miktarda para biriktirmek için fakat insanın kendini bankaya borçlandırması hem sorumluluk hemde gerçekten güzel bir birikim olabilir.

Para biriktiremiyorum diyenler için bu yöntemler gerçekten işe yarıyor.
Denemelisiniz.:)

Devamı
PAYLAŞ:

Pazartesi, Haziran 05, 2017

Denizler İyot Kokmuyor

deniz kokusu

Denizi görür görmez 'ohh mis gibi iyot koktu' deriz. 
Kokusu öyle mest eder ki içimize çek çek doyamayız. 
Ama bilmediğimiz tek şey bu kokunun iyot kokusu olmaması.
Çünkü deniz iyot kokmuyor. Kokunun sebebi iyottan yani tuzdan değil.
Öyleyse bizi mest kokunun sebebi nedir nereden geliyor bu koku? Bizi uzak diyarlara götüren, düşüncelere daldıran, hayal kurduran ve ruhumuzu dinlendiren kokunun sebebi nedir?

Denizin kokusunun sebebi BAKTERİ..
Bizi huzura erdiren kokunun tek sebebi iyot değil bakteridir.
Öyle ki bu bakterilerin adı;
  • Bromofenol
  • Dictyopteren
  • Dimetil sülfit
Bu 3 bakterinin birleşmesi oluşan deniz kokusunun sebebidir. Tabii ki hava şartları, hava koşulları, deniz kirliliği ve hayvanlar dolasıyla farklı kokulara dönüşebilir. Fakat bizim yıllardır bildiğimiz iyot kokusu aslında bakteri kokusuymuş. 
İnsanın ruhuna en iyi gelen, dinlendiren, bazen keyiflendiren, bazen hüzünlendiren insana iyi gelen birşey varsa deniz ve denizde ki bakteri kokusu.

Olsun, koksun, bakteri koksun..
Ruhumuza iyi gelsin yeter ki..
Güzel bir hafta olsun..

Devamı
PAYLAŞ:

Cuma, Haziran 02, 2017

Fotoğraf Makinesinde Estantane Ayarı Artık Çok Kolay

estantane ayarı

Fotoğraf çekmek ne kadar güzelse ayar yapmak da bir o kadar zordur.
Üniversitelerde fotoğrafçılık adı altında alanların olması insanlara böyle bölüm mü olur dedirtirken fotoğraf makinesini elinize aldıktan sonra hiçte öyle olmadığını anlayacaksınız.
Bir heves alınan makineler sırf bu ayarlar yüzünden raflara kaldırılır.
Kursa gitmek elbet ki şart değildir hele birde evde kullanmayı bilen biri varsa değmeyin keyfinize ama bu makineden anlamayan ve estantaneyi, diyaframı hatta iso ayarlarını bilmeyen biri varsa gerçekten de fotoğraf makineleri bir süre sonra manuel ayardan otomatik ayara geçip sadece gerekli yerlerde kullanılıyor.

Fakat bu ayarları yapmayı bilmeyenler için çok basit bir yöntem anlatacağım.
Fotoğraf çekmek bir beyin jimlastiğidir. Öyle ki ayarları yaparken sürekli beynimiz çalışır.
Güneşin yönünü, saati, estantane hızını, diyafram genişliğini ve iso ayarını yaparken sadece bunları düşünürsünüz ve sürekli mantıkla hareket etmeniz gerekir.
Çünkü DSLR makineleri otomatik ayarda kullanmak, istediğiniz fotoğrafı çekmenize yardımcı olmayacak sadece fotoğraf çekecektir.

Gelelim estantanenin en basit ayarına;
Mantıkla hareket ederseniz istediğiniz görüntüleri elde etmeniz kaçınılmaz bir son olacaktır.
Şöyle ki;
Hava çok aydınlık bu da demek oluyor ki makinenin içine girecek olan ışık çok.
Yani ayarı yükseltiyoruz. '' 1/500 ''
Hava karanlık bu da demek oluyor ki makinin içine az ışık girecek.
Yani ayarını düşürüyoruz. ''1/15 ''
Fakat karanlık ortamda çekim yapacaksanız iso ayarını yükseltmeniz gerekir.

İşte bu kadar basit. (Anlattığım sadece ışık ayarıdır.)
Hareketli cisimleri veya hareketsiz nesneleri bu ayarla çekebilirsiniz.
Tabii ki estantane ayarı iki kelimeyle anlatılacak birşey değildir, fakat yeni başlayanların bu ayarı yapmakta zorluk çektikleri ve bu yüzden de fotoğraf makinelerini bir kenarı bıraktıklarını biliyoruz. 

Aslında çok da zor değilmiş değil mi?

Devamı
PAYLAŞ: